XVI. yüzyılda müneccimbaşıların astronomi ve astroloji alanında saraya ait bir çok vazifesi bulunmaktaydı. Müneccimbaşılar XVI. yüzyıldan itibaren saray ve ileri gelen devlet adamları için takvim, imsakiye ve zâyiçe gibi işler yapmaya başlamışlardır. İslam Halifesi olan padişahlar Astrolojiyi devlet yönetimin bir parçası haline getirmiş ve pek çok konuda gökyüzünün rehberliğinde ilerlemişlerdir.
Osmanlıda Müneccimbaşılık ve Görevlerinden bazıları, Müneccim, yıldız ilmini, gök cisimlerinin hal ve hareketlerini ve bunlara dair bütün ilimleri iyi bilen, ölçümler, hesaplamalar yapabilen, resmî takvim yapan, gök cisimlerinin değişen veya değişmeyen alametlerini bilen ve bu hallerden hüküm çıkarabilen ve diğer bütün yıldız ilimlerine ait işlere memur olan kişidir. Bu müessesenin başında olan kişiye de müneccimbaşı denir. Müneccim, birtakım semavî alâmetlere bakarak hâdiselerle ilgili tahmin yürütebilir. Müneccimler birtakım alametlere bakarak hüküm çıkarabilirler. Böyle olunca müneccimlik, bugün anlaşıldığı gibi falcılık değildir.
Falcılık tamamen farklı olup dinde yasaktır. Falcılık hiçbir ilmî metoda dayanmaz. Müneccimbaşılık hakkında şu önemli notları da bilmekte fayda vardır: Rasathanelerin kuruluş maksatları, hükümdarların astrolojiye olan düşkünlüklerinden değil, bir ilim olan ilmi nücûm ve hey’et üzerine çalışmalar yapmaktı. Kaynaklarda, müneccim olmanın dört mertebesi olduğundan bahsedilmektedir.
Müneccimbaşının en önemli vazifesi takvim hazırlamaktı. Takvimler 1800 senesine kadar Uluğ Bey Zîci’ne göre, bu tarihden sonra da Jacques Cassini Zîci’ne göre hesap edilmiştir. Ayrıca her Ramazan ayından önce imsakiye hazırlanması ve zâyiçe hazırlamak da müneccimbaşıların vazifeleri arasında bulunmaktaydı. Başta cülus olmak üzere savaş, doğum, düğün, denize gemi indirilmesi, has atların çayıra salınması, padişahın yazlık ve kışlığına gitmesi gibi birçok önemli, önemsiz konuda müneccimbaşılar ve bazen müneccimi sânîler uğurlu saat tesbit ederlerdi. Başta padişahlar olmak üzere birçok devlet adamı müneccimbaşıları zâyiçelerine göre değerlendirmiş ve zâyiçelerinin isabetli çıkması üzerine onlara birçok ihsanlarda bulunmuşlardır.
Diğer taraftan kuyruklu yıldızların geçişi, zelzele, yangın, Güneş ve Ay tutulmaları gibi önemli astronomi hâdiseleri ile fevkalade olayları da müneccimbaşılar takip eder ve yorumları ile birlikte saraya bildirirlerdi.
Muvakkıthanelerin idaresi müneccimbaşılara ait idi. Bunun yanında Dârü’rrasadü’lcedid adıyla İstanbul’da kurulan rasathanenin idaresi Müneccimbaşı Takiyüddin Râsıd’ın idaresindeydi.
Birincisi, takvim hesabını yapmak ve usturlap aletinin nasıl kullanıldığını bilmek: ikincisi, nücûm ilmine (yıldızlar ilmi) giriş, yıldızların ve burçların tabiatlarını ve mizaçlarını bilmek: üçüncüsü, yıldızların hareketlerini hesap etmeyi, zîc yapmayı (yıldızların konumlarını gösteren cetveller, yıldızların en uygun konumları) ve takvim yapmayı bilmek; dördüncüsü, hey’eti, yıldızların hareketlerine dair teknik ve matematik delillerini, doğru olarak bilmektir. Dördüncü mertebeye gelen bir kimse, artık müneccim olmuştur. Müneccimbasıların en önemli vazifesi her sene Rumi senenin bası olan 21 Mart’ta takvim çıkarmaktı. Bu takvim iki bölümden oluşmaktaydı. Birincisi Rakam Takvimi denilen senenin ay ve günlerini gösteren takvimdir.
Diğeri ise yeni girilen senede tahminî olarak meydana gelebilecek işler hakkında müneccimbaşının yaptığı yine tahminî yorumlar ile yapılması uygun olan veya olmayan işlerin yazıldığı Ahkâm Takvimi’dir. Müneccimbaşıların hazırladığı bu takvimler 1800 senesine kadar Uluğ Bey Zîci’ne göre hesap edilmekteydi. Müneccimbasının görevleri arasında her yıl Ramazan imsakiyesini hazırlama işi de bulunmaktadır.
Müneccimbaşı, hazırladığı Ramazan imsakiyesini her yıl Şaban ayının son on günü içerisinde önce padişaha ve sadrazama, daha sonra da ileri gelen devlet adamlarına takdim ederdi. Müneccimbaşılar, ilmiye sınıfına mensup olup gerek astronomi gerekse diğer sahalarda pek çok kıymetli eserler vermişlerdir. Müneccimbaşıların yetiştirdikleri talebeler ve telif ettikleri eserler sayesinde son derece önemli çalışmalar yaptıkları görülmektedir. Bir yandan İslam tarihinin eserlerini kullanan müneccimler bir yandan da dünyadaki gelişmeleri yakından takip etmişlerdir.
Kaynaklar: İsam
El yazmaları
Salim Aydüz
Dr. Astrolog Şenay Devi
Gökler Rehberimiz Yolumuz Işık Olsun.